Kitap ve Senaryolar

Fatih Altınöz, Ne Münasebet! romanında “ilişkilerimiz”e baba, oğul, sevgili ekseninden bakıyor. Hızlı, hınzır bir dil, alışılmadık bir kurgu ve bir cerrahın neşter tutan eline saplanmış bir bıçak…
 
“Ne zaman teşrif eder acaba ekselansları? Artık gelebilir. Yeterince bekletti bizi. Onu karşıma oturtacağım. Görmem lazım bütün bakışlarını. Gelip oturana kadar en az üç-dört garsona el ense çekecek, halini hatırlarını soracak. Garsonların eşleri, dostları, çocukları, ana-babaları, kaynana ve kayınbabalarının sağlık durumlarını irdeleyecek hemen ayaküstü. O anda dükkânda olmayan patronu nasıl ameliyat ettiğini ve adamın ömrünü nasıl uzattığını bir punduna getirip mutlaka araya sıkıştıracak. Aysun bil ki bütün bunlar, bütün bu gösteri senin için tatlım.”

(kitapyurdu.com)

“Fatih Altınöz’ün denemeleri, kitapların kapakları çevrilmeksizin ön kapak ve arka kapaklarında yer alan yazı, resim ve illüstrasyonlarından yola çıkılarak el değmeden başka bir açı kullanılarak yazıldı. Bir kitap üzerine söylenebileceklerin tamamen sınırsız olduğunu ispatlayan bu yazı türünün belki de en önemli yanı, üslubu. Şizofrengi dergisinin karakteristik özelliklerini taşıyan bu üslup, okuyanların zihnine yeni bir bakış̧ hediye ediyor. Bir yandan ciddi, bir yandan komik, bir yandan anormalliği ti’ye alan anti-anormal, bir yandan terslik, bir yandan ise alışageldiğimiz gerçeklik duygusunu alabora eden hoş̧ bir dalga estiriyor.”

(kitapyurdu.com)

"Fatih Altınöz, Birine Bir Şey Yapmaktan Korkuyorum’daki öykülerinde 1990’lı yıllarda bir doktor olarak tanıdığı delileri anlatıyor. Sadece delileri değil, doktorları da elbette.
 
Kim doktor, kim hastadır bu hayatta? Kim, kime nereye kadar ve ne kadar sağlık, sıhhat verebilir? Doktoru kadir-i mutlak, bütün güçleri sonsuzcasına kendisinde toplamış, hikmetinden sual olunmaz bir varlık olarak görmenin saçmalığına dair trajik örnekler var Birine Bir Şey Yapmaktan Korkuyorum’da.
 
Fatih Altınöz’ün büyük bir dramın içinden incelikle çıkardığı bu kahramanlar elbette ki müstear isimli. Sonuncusu hariç..."

(kitapyurdu.com)

“Kahkaha vanasını açıyor, eleştiri tetiğine basıyor.” MURAT MENTEŞ
 
“Kaçırdığınız sahneler olursa ağır çekimde de okunabiliyor.” METİN ÜSTÜNDAĞ
 
“Fatih erkek olma hallerini delikanlılık taslamadan kulağımıza üfleye üfleye anlatmış. Ne de iyi etmiş.” FİGEN ŞAKACI
 
İktidarsızlar, tam bir mizah fırtınası.
Bu romanı okurken sesli güleceksiniz.
Peki, bunca kahkaha nereden geliyor?
Gerçeklerden geliyor sevgili okur.
Fatih Altınöz, hepimizin aşina olduğu gerçeklere, mizahın tertemiz merceğiyle eğiliyor.
Bu romanda üç erkekle tanışacaksınız: Taksici Nuri, televizyoncu Faruk ve emekli Bahtiyar.
Nuri: Taksici; Faruk: Bir medya CEO’su; Bahti bu hikâyeyi bize anlatan bir emekli.
Kadın-erkek ilişkilerinin vahim, hazin ve matrak yönlerini açığa vuran, benzersiz bir roman.
Anlamak isteyip de anlayamadıklarımız, anlatmak isteyip de anlatamadıklarımız, hepsi bir arada.
Bu bakımdan, elinizdeki roman büyük bir sürpriz niteliği taşıyor.
İktidarsızlar, yaralarınızı gıdıklayacak.
Fatih Altınöz, İktidarsızlar’da daha konforlu yaşamak için debelenip durduğumuz hayatın acı gerçeklerini tatlı bir dille anlatıyor.

(kitapyurdu.com)

Fatih Altınöz, denemelerinde korkunç bir eşitsizlik içindeki dünyaya mercek tutuyor.
 
Fatih Altınöz, Absürd Yeni Dünya’da gündelik hayatın içinde sorgulamadan kabul ettiğimiz şeylerin aslında ne kadar tuhaf, saçma ve hatta anlamsız olduğunu anlatıyor. Altınöz’ün Kutsal Aile ve İktidarsızlar romanlarını sevenler bu denemeleri de sevecek.
 
“Sonuçta bu gezegene gelmiş bulundum, gelmişken ayakkabılarımı giyip sokaklarında, caddelerinde gezerek gözlemler yaptım ve ne kadar kaldığını bilemediğim bir sürenin sonunda da müsaadenizi isteyeceğim. ‘Ee geldin de ne buldun peki?’ diye sorarsanız, ‘Korkunç bir eşitsizlik içinde koskocaman bir saçmalık!’ derim size.”

(kitapyurdu.com)

​

Fatih Altınöz’ün Kutsal Aile romanı
Cem Batırbaygil’in yaptığı yeni kapak tasarımıyla yeniden yayımlandı.
Altınöz, Kutsal Aile’de “sımsıcak yuvamıza”
bir başka gözle bakıyor.
 
Bir aile… Hepimizin içinde yer aldığı, akrabalarımızla mutlu mesut yaşadığımız ailemize benzeyen... Kahramanımız İsmail, karısı Gülcan, oğlu Alican, annesi ve babası, ağabeyi, bacanağı, kayınbiraderi, kaynanası, kayınpederi, dayısı ve arkadaşları…
Fatih Altınöz, Kutsal Aile’de “sımsıcak yuvamıza” bir başka gözle bakıp normalin anormal, sıradanın sıradışı, olağanın çılgınca, sessizce akıp gidenin sürprizli yönlerini anlatıyor.
“Evet, tüm bunları ben de yaşıyorum,” diyerek şaşıracaksınız. Kanayan yaralarınızın acısıyla kıvranırken kahkahanızı tutamayacaksınız. Gerçeklerle bir kez daha yüzleşecek onca ciddi şeyin ne kadar komik olduğunu göreceksiniz.

(kitapyurdu.com)

Yönetmen Zeki Ökten

 | 

Senarist Fatih Altinoz

Oyuncular: Metin Akpınar, Zeki Alasya, Yıldız Kenter

​

Çanakkale'nin nur tanesi Bozcaada'da beş kafadar... Bu beş yakın dostun yedikleri içtikleri ayrı gitmemektedir. İlk gençlik çağlarından bu yana beraberdirler ve Bozcaadalıdırlar. İsmet, Celal, Zarife, Şemsi ve Galip senelerdir büyük bir özenle korudukları dostlukları sayesinde ayakta kalmışlardır. Her biri farklı mutsuzluklar ve düşüş noktaları yaşayan bu karakterler içlerinden birinin, Galip'in kanser hastalığına yakalanmasıyla yıkıma uğrarlar. Galip yıllar önce sadece bir kez görebildiği Küba'lı bir kıza gönlünü kaptırmıştır ve ikili otuzbeş yıldır sadece mektup yoluyla bağlantıda kalmışlardır. Arkadaşları Galip hayata veda etmeden önce yüzünü görebilmek için onu aşık olduğu kadınla buluşturabilecek parayı toparlamaya karar verirler. Bu parayı toplayabilmenin tek yolu ise banka soymaktan geçer. Gösterime girdiği dönem önemli oyuncu kadrosuyla büyük ses getiren bu dokunaklı yapıt, usta yönetmen Zeki Ökten'in yıllar sonra sinemaya dönüş yaptığı filmidir.

(Beyazperde)

​

Yönetmen Zeki Ökten

 | 

Senarist Fatih Altinoz

Oyuncular: Gürgen Öz, Cüneyt Türel, Yaman Tarcan

​

Kasabanın kurtuluş günü kutlamaları nedeniyle hazırlıklara başlayan kasaba halkı kendi aralarında oluşturdukları koroyla bir konser vereceklerdir ve provalar tam gaz başlamıştır. Sıradan sabahlardan birinde kasabaya gelen büyük siyah jip herkesi şaşkına uğratır. Jipin içinden inen Çinliler köylüleri fazlasıyla heyecanlandırır. Çinlilerin köylerine yatırım yapmak için geldiğini düşünen yerli halk binbir umutla çeşitli hayaller kurmaya başlar. Elele verip çeşitli plan ve projeler yapan kasabalı halk çok kısa zaman içerisinde beklenmedik bir gerçekle yüzleşir...

'Güle Güle' filmiyle sinemaya geri dönen, ardından da 'Gülüm' filmiyle başarısını sabitleyen Zeki Ökten'in son filmi olan Çinliler Geliyor usta oyuncuları bir araya getirmişti.

(Beyazperde)

​